• muhabirin iş kazası adlı kitabın da yazarıdır.
  • ankara ve izmir şehirlerindeki yer ve bina adlarinin kökeni üzerine güzel iki kitabı vardır. bir de odtu id'de arts and communication diye bir ders verirdi. her mimarlık hocası gibi azıcık megaloman ve kendi sanat, sanatın kökeni teorilerini değiştirmenizi istemez, derslerinde.
  • odtü mimarlık fakültesinde sinema ve tasarım, medya ve tasarım ve 20.yüzyılda otomobil tasarımı ve tasarımcıları derslerini veren hoca.kendisi mimarlık mezunu olup yazarlık, radyoculuk ,tv programcılığı da yapmaktadır.
  • bi sınavında "what's the difference between leonardo da vinci and michael jackson?" diye soran hoca.. öğrencilerden biri de umutsuzluk içinde şu cevabı vermişti: "leonardo is dead, michael is bad".
  • sinema ve tasarım dersini verir odtü'de. "sıpiik sinema? i liv in sinema" bir insan olsanız dahi "attack of the 50 feet woman filmindeki tüm görsel hileleri yazın" şeklindeki 40 puanlık soruyu kaçırmanız muhtemeldir. sonra bir bakmışsınız 50 alıvermişsiniz, hocaya ağlamaya fırsat bulamadan final gelir çatar ve sefer önder şenyapılı efendinin aynı isimli kitabını "okumak" yerine ezberlemeye çalışırsınız. evet ezberlemek. yani cliffhanger, toy story, mission to mars, jurassic park, metropolis, twister, mask, nibelungen, the crow.... vs... gibi filmlerin topunun efektlerini ezberlersiniz. çok cici, tombik, yaşlı başlı, bıyıklı sakallı bir amca görünümü veren bu kişinin (kesin öyledir de bana denk gelmemiştir ya da bu sene ketumluğu tutmuştur) ağzını bıçak açmamaktadır. "hocam notum.." dediğiniz anda, "çalış, yap" der. derste de hiç konuşmaz. bir günaydın bile demedi bütün dönem.
  • 1940 doğumlu. adını, ilk defa 1974 yılında cumhuriyet gazetesinde yunus nadi ödülü aldığında duymuştum. daha sonra çeşitli konularda yayınları çıktı. ilgi alanı çok geniş bir yazar-sanatçı-hoca.
  • derslerine ekseriyetle iki adet oduncu gomlegini ust uste giyip gelen, kitaplarinda yarattigi turkce terimlerle ogrencilerinin onunde yepisyeni ufuklar acan, ozellikle ogrencileriyle iletisim kurmaktan kacindigini dusundugum, iki donemi derslerinde 30 un altinda cumle kurarak bitirmeyi basarmis ilginc bir insandir onder senyapili. gerek derslerde surekli taktigi fulari odasina girer girmez cikarmasiyla, gerek entelliginin bayragi gibi kullandigi oduncu gomlekleriyle, gerekse ogrencilere karsi takindigi kucumser ve sevimsiz tutumla entelligin dibine vurdugunu sanmakta ve lakin derslerinde gosterdikleriyle, ve yazdigi kitaplara bakildiginda -ki tanrilarin seks oykuleri , seksin yeniden dogusu, fahise yuzyilin sanati, dijital oynasmalar bunlardan bazilaridir- snob tanimlamasi entel etiketinden daha fazla yakismaktadir kendisine. ozellikle kitaplarinda kullandigi basliklar tamamen dikkat cekmeye yonelik bir satis stratejisi gibi gozukmekte ve milliyetin ciplak resimleri icin tiklayiniz gazeteciligiyle birebir ortusmektedir benim gozumde.

    ayrica bir de onder senyapili turkcesi diye bir sey vardir ki, asagidaki gibi bir kac ornekle anlatilabilinir:

    stop motion : dur devin
    oscar heykeli : oskar yonutçuğu
    drive in restaurant : sür-gir-aşevi

    ama soyle de bir gercek vardir ki onder senyapilinin derslerinde cok guzel uyunur, ustune ustluk kendisinin notu da iyidir..
  • "ne demek istanbul;bebek,niye bebek "isimli kitabın yazarıdır.
  • ne demek istanbul bebek niye bebek isimli kitabın yazarı.
    kitabında istanbul'un semt isimlerinin nereden geldiğini anlatır.
  • dengesiz bir hocadır.

    dersini * ekleyip kayıt için onay yaptıdıktan sonra sınav takvimi açıklanmıştır. bir iki sınav da zat-ı muhteremin dersiyle çakışmaktadır. şimdi olsa hayatta yapmam ama o anki nezaket duygumun kabarmasından mıdır nedir; bazı derslere katılamayacağımı belirttiğimde, yoklama kağıdında adımın ve katılım gösterdiğim günlerin yanına birkaç benek koyup homurdanmıştır. siyah deri ceketinin vücudunda bir demirbaş değil, anatomik bir allah vergisi* olduğunu sene sonunda göstermiştir.
hesabın var mı? giriş yap